Komik aşk mektupları
                               Matematikçinin Aşk mektubu
Türev tanem, bir tanem bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi sayısı kadar sonsuzsun sevgilim.Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna ulaşıyor. Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor. Kalem gibi kaşların, trigonometri gibi karışık saçların, tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor.
Çarpanlarına ayrılamayan denklemler gibi nazlanma. Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor. Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz. E
ğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kurallarıyla izleyeceğim.Seninle bir daire olalım. Merkezde ben, etrafta eşit uzaklıklarda sen. Nereye bakarsam seni göreyim. Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz kiriş olsun. Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarı çaplarımızın limiti sıfıra yaklaşsın.Şu anda y=ax+bx+c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız. Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli ‘k’ sabiti kadar bağlıyım.
Hiçbir parantez bizi ayıramaz!!!
 
 
                                        Fencinin Aşk mektubu'
Soygaz gibi saf, kristal örgüsü kadar güzelsin sevgilim.
Coulomb kuvveti kadar çekici magnetik alan kadar etkileyicisin.
Seni gördü
ğüm zaman kalbim harmonik osilator gibi titreşiyor.
Kendimi sana sızma uzaklı
ğı kadar yakın hissediyorum.
Sana karşı bir kondansatör gibi sevgi yüklüyüm.
Merkezcil kuvvetin etkisiyle etrafında dairesel bir yörünge çiziyorum.
Gözlerin siyah cisim gibi ışımakta, saçların rüzgarda da
ğınımlı bir ortam gibi davranmakta.
İnce yapı sabiti kadar zarifsin sevgilim.
                                Türkçecinin Aşk mektubu
Sevgilim,zamirlerin isminin yerini tutamayacağı bir gecedeyim. Her şey karanlık ve darmadağınık.. En kral yapıbilimci gelse yine de cümleler gibi darmadağınıklığımı bir paragraf hâline getiremez. Sen varsın, ben varım, bir de sevgimiz var bu gecede. Tıpkı giriş, gelişme, sonuç bölümleri itinayla sıralanmış bir metin gibiyiz. Düzeltme işaretine benzeyen şapkamı alıp ünlem gibi uzayan sokaklara noktamı koymak istiyorum. Fakat ayraçlarla eki ayrılmış özel kelimeler gibi varlığından uzak düşüyorum. Ne zaman parantez gibi kıvrılan saçların aklıma düşse; üç noktalar gibi suskun kalıyor yüreğim. Sensizlik öyle zor ki tırnak içine alınmış kelimeler gibi soyutluyorum kendimi hayattan.Ben senin lirik şiirler kadar duygusallığını, epik şiirlerdeki kahramanlıkları andıran azmini, pastoral şiirlerdeki tezek kokusunu hissettiren doğallığını sevdim. Bir manzum destan yazdın yüreğimde. Manas’tan uzun sancılar yaşadım ve inan hüznüm, Göç Destanı’ndaki hüznü aratmadı. Ben adının önüne gelebilecek sıfatları bile kıskandım. İstedim ki sen hep gizli bir özne olarak kal ve sadece ben bileyim varlığını. Sen ve ben derken aramıza giren bağlacı bile suçladım. Bir bağlaç uzaklığı kadar bile olsa senden ayrı kalmak, bana ne acılar verdi; bilemezsin. İsim- fiil ekleri mayışırken ben hayalinle sarhoştum. Sıfat- fiillerin anasının mezar dikeceğini duyunca burkuldu içim biraz. Düşündüm, bir şiir gibi gelir misin kabrime diye.
                                                   
Saat
 
aybeni tanıyomusun
 
undefined
Ayben'i ne kadar tanıyorsun?
 
Bugün 7 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol